haber
GURURLA, VİRA!
GURURLA, VİRA! - 11.06.2016

Değerli Trabzonsporlular, sevgili üyelerimiz;

Tribünlerimizin özgürlüğünü elinden alan, kirli düzenin son rantsal icadı Passolig'e karşı 2 sezon boyunca gerçekten hakkını verdiğimizi düşündüğümüz, büyük bir hasretle geçen bir mücadeleyi geride bıraktık.

Bir müsabakaya gitmek için, takımını desteklemek için bir bankanın müşterisi olma zorunluluğuna, yasada belirtilen e-bilet uygulamasının kendisi dahi yanlış ve özgür tribünler için kabul edilemezken uydurulan bu rantsal icada, kulüplerin dahil olmak zorunda bırakılıp, kredi yükleriyle borçlandırılmasına; taraftarların da yine aynı şekilde dahil olmak zorunda bırakılmasına, her gün "kredi teklifleriyle, banka kredi kartı teklifleriyle" taciz edilmesine karşı çıktık. Dünyada, Avrupa'da eşi benzeri olmayan, milyonlarca Trabzonspor taraftarının 2 sezonda yalnızca 90 bininin katıldığı bu saçmalığa karşı çıktık.

Kalabalıktık önce, hemen hemen tüm takımların taraftarları, taraftar grupları aynı yoldaydık. Mahkeme salonlarında birlikteydik, tribünlerden aynı ses yükseliyordu. Sonra teker teker kaybettik onları da. Yarım sezon sonra, 1 sezon sonra..Daha sonra..Daha sonra...Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar oluşum kaldı bu mücadeleyi sürdüren. Gururla söyleyebiliriz ki bu mücadelenin en sağlam, en tutarlı kalelerinden biri de bizdik. Yalanlar da söyledi bazıları; hepsi içeride pankartları dışarıda diyenler oldu. Toplamı 5-6 kişiyi geçmeyecek kadar zayiat verdik belki. Ne duruşumuzu bozduk, ne kararımızdan döndük. "Mahkeme süreci tamamlanana kadar protesto harici farklı bir karar gündemimizde olmayacak." dedik her defasında.

Sağolsunlar, bizim de hep destek olmaya çalıştığımız Taraf-Der'in verdiği büyük mücadele ne yazık ki ülkedeki yargı sisteminin malum durumuyla olumsuz neticelendi.

* * *

Bu süreçte bugüne kadar neler yaptık peki... 

Passolig'in geçerli olmadığı her yerde sevdamızın peşinde koşmaya devam ettik. "Sevgi Passolig değildir, Passoligsiz de sevilir" diyerek antrenmanlara koştuk...





Basketbol takımımıza, şehrimizde basketbol tribün kültürünün oluşmasına çok önemli katkılar yaptık. Oyuncularımızın, daha önemlisi salondaki tüm taraftarlarımızın, ailelerin, çocukların hafta sonunu iple çektiği bir aile ortamı oluşturduk. Basketbol kulübümüzün de büyük emeği ve taraftarın desteğiyle Trabzon'da tarihi bir Avrupa finali oynadık.






Bunca emeğimizin karşılığında sağ olsunlar organizasyonlarımız için maddi anlamda bize destek olmak istediler, her zaman olduğu gibi kendi imkanlarımızla yürümeyi, sevmeyi seçtik. Bu konuda her ne kadar iftiralara uğrasak da sağ olsun Abiş başkan konuyla ilgili hiç konuşmamamıza, böyle bir zorunluluğu da olmamasına rağmen bahsetti bu duruşumuzdan.






Güzel tribünler yaptık. Pankartlar, bayraklar hazırladık her birinde emek olan, yürek olan.







Futbol takımımızı Passolig'in geçerli olmadığı müsabakalarda, tribüne yüreğimizi koyarak destekledik. Pankartlarımızla, protestolarımızla, bestelerimizle, marşlarımızla hep sevdamızın yanında olduk. Passolig'e karşı mücadele ederken sevdamızdan hiç kopmadık.







"Güzel günler göreceğiz çocuklar, inanın!" dedik; tesislere koştuk. Yarınlarımız olacak o çocukların bizi her görüşteki heyecanlarını, tribüne çağırdığımızda yaşadıkları mutluluğu hissettik.






Sayısız kupaya bedel mutluluklar yaşadık sosyal sorumluluk projeleriyle ulaştığımız çocuklarımız sayesinde. VİRA Sosyal Sorumluluk Projeleri kapsamında düzenlediğimiz #KöyOkullarıBordoMavi projemizle 13 şehirde, 17 okulumuza hediyelerimizi ulaştırdık. Yarınlarda Trabzonsporlu olacak, hayatları boyunca Trabzonsporlular'ı unutmayacak gülen gözlere ulaştık.







Futbol tribünlerinden uzaklaşırken sürecin de peşini bırakmadık. Trabzon'da başlayan yargı sürecini Ankara'da gerçekleşen tüm davalarda üyelerimizi göndererek en yakından takip ettik. Yerimiz hep bu kartı almayan, alamayan, bu dayatmaya karşı çıkanların yanı oldu.







Yukarıda belirttiğimiz gibi; "Mahkeme süreci tamamlanana kadar protesto harici farklı bir karar gündemimizde olmayacak." diyerek, fikir birliğiyle çıktığımız bu yolculukta artık yeni bir karar vermek için hem camiamızın, hem de kendi üyelerimizin talepleri oldu...Bunun için de dün bir araya geldik...

Bu kararı ancak bu hasreti yaşayanlar, 2 sezondur Avni Aker'in önünden buruk geçenler, başkalarının gördüğünde ne yapıyor bunlar diyerek baktığı yerlerde küçücük çocukların attığı gollerle bayraklarını çıkaranlar, meşalelerini yakanlar karar verebilirdi.

Bu oylamamızdan aşağıdaki gibi bir sonuç çıktı. VİRA üyeleri artık protestoya içeride devam edelim dedi.





Camia neler düşünüyor dedik, bir de sosyal medya anketi düzenledik. Her ne kadar gereksiz eleştirilere uğrasa da bizim için önemli veriler taşıyan, geniş katılımlı bir anket oldu bu da. Katılan herkese teşekkür ederiz. Onun da sonuçları aşağıdaki gibidir. Burada bizi en çok sevindiren dönmemizin istenmesinden çok, gösterdiğimiz mücadeleye gösterilen saygı ve destektir. Var olun...


 

VE UNUTMADAN YALANLAR...


"İHO'ya karşı oldukları için gitmediler, Muharrem Usta seçilince dönüyorlar"

Bunun böyle olmadığını anlamak için biraz mantık yürütmek yeterli. Trabzonspor'a tarihinin en kötü günlerini yaşatan, bırakın sportif ve ekonomik açıdan dibe vurmasını, itibarını da yerle bir eden bu anlayışı en sert biçimde eleştirirken ne yazık ki yalnızdık. Bırakın yalnızlığı yemediğimiz hakaret de kalmadı. Bugün ise herkes o günleri eleştiriyor. Hal böyleyken ve biz o günlerde statta olamadığımız, tepki veremediğimiz için kendi kendimizi yerken bu durumdan en çok İHO ve yönetimi memnun olmuştur zannediyoruz. Bu durumda hangi mantıkla, nasıl olur da İHO nedeniyle diye stada gelmediler denebilir? Ayrıca, Passolig'in olmadığı müsabakalarda da en güçlü şekilde tribünümüzdeydik.

Kongreden önce de açıkladığımız gibi (sitemizde, sosyal medya paylaşımlarımızda bu açıklamalar var) mahkeme süreci haricinde hiç bir yeni durum bize yeni bir karar aldırmadı.


ŞİMDİ NE YAPACAĞIZ...

"Mahkeme süreci tamamlandı, elimizden gelen mücadeleyi verdik. Hasret kaldık, sabrettik ama olmadı" diyeceğiz ne yazık ki.

Bu mücadelenin içinde olmuş olmak da, bugüne kadar taşıyabilmiş olmak da bizim için bir gurur vesilesi olarak kalacaktır. Yaşadığımız her zorluk, hasretle geçirdiğimiz her gün bizim için onurdur. 

"Bir kişi dedi, o olacak" yok bizde. Birlikte aldığımız bu karara uyacağız, tribündeki yerimizi alacağız. Ama bunu yaparken şimdiden anlayış göstereceğinizi umacağımız bir şey de yapacağız. Tribüne protestomuzu da taşıyacağız.

Bizimle birlikte sabreden, bu hasreti, bu mücadeleyi veren tüm dostlarımıza, üyelerimize teşekkürlerimizi sunarız. Bize destek veren tüm taraftarlarımıza da aynı şekilde...

Mücadelenin hakkını verdik; şimdi, büyük bir hasretle döneceğimiz tribünümüzün hakkını verme zamanıdır.

VİRA'yı sevenlerin, VİRA'ya destek verenlerin de artık VİRA'nın yanında yer alma zamanıdır.

Çok yakında yeni sezon için organizasyonumuzu paylaşacağız...

Saygılarımızla.


VİRA


Bu haber 10140 kez okundu
Geliri koreografi organizasyonumuz için kullanılacak VİRA Atkılarının ilk etap ön satışını bugün itibariyle tamamladık.
Geliri koreografi organizasyonumuz için kullanılacak yeni VİRA atkısı için ön satışa başladık.
Kısa süre önce resmi kuruluş işlemlerini tamamladığımız derneğimiz için üyelik alımına başladık.
Başakşehir ile oynayacağımız müsabakada yeni yılın ilk koreografisini gerçekleştirmek için çalışmalara başladık.
Kulübümüz ne yazık ki son iki dönemdir tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Hem ekonomik hem de sportif açıdan karşı karşıya kaldığımız tablo uzun yıllar boyunca mücadele etmemizi gerektirecek bir noktaya ulaşmış durumda.
3 Temmuz 2011’de başlayan süreçte, söz konusu şike eylemleri tespit ve ispat edilmesine; UEFA, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi kararlarıyla 2011’de şike yapıldığı kesinleşmiş olmasına karşın kulübümüzün hakları teslim edilmemiş, suç cezasız bırakılmıştır.
SAYFA
<<1 - 2 - 3 - 4 - 5>>