haber
İKİNCİ YARIYA BAŞLARKEN..
İKİNCİ YARIYA BAŞLARKEN.. - 12.01.2017

 
Trabzonspor'un mevcut yönetim kurulu görev süresinde 1 yılı doldurmuş durumda. Yarın da ilk yarısını büyük bir hayal kırıklığıyla tamamladığımız ligimizin ikinci yarısına başlamış olacağız.

* * *

Bir önceki yönetim ne yazık ki hem idari, hem de sportif anlamda yapılan olağanüstü yanlışlar, kulübümüzün değerlerini yerle bir eden bir yönetim anlayışı ile büyük yaralar almış, büyük bir itibar kaybına uğramış, ekonomisi, güvenilirliği dibe vurmuş bir Trabzonspor bırakmıştı bizlere. Yapılan tüm hataların üzerini örtme yolu olarak ise "siyasi söylemler" seçilmişti.

Alıcı da bulmuştu bu tarz. Sırf bu söylemler nedeniyle, hemen hemen sıfır doğruyla Trabzonspor'u yönetenler "büyük başkan" ilan edilmiş, yanlışları görmezden gelinmişti. Konu Trabzonspor'u nasıl yönettikleri değil, hangi siyasi söylem içinde olduklarıydı çünkü. Defalarca uyardığımız, adeta yaşanmaması için yalvardığımız üzere bu tarz beraberinde camia içinde ayrışmayı, kutuplaşmayı da getirdi ne yazık ki.

Tüm bunları, idari ve sportif anlamda yapılan hataları, kulüp ekonomisinin hızla gittiği bataklığı eleştirdiğimiz için siyaseti Trabzonspor'un önünde gören Trabzonsporlular tarafından ne yemediğimiz hakaret kaldı, ne de iftira.

İtibarı, saha sonuçları, ekonomisi...Hacıosmanoğlu'ndan her anlamda ağır ve idaresi zor bir tablo devralan Muharrem Usta ve yönetimi vaatleriyle, anlattıklarıyla camiaya ciddi anlamda bir umut aşıladı.

Geride bıraktığımız 1 yıllık süreçte sportif anlamda büyük bir hayal kırıklığına, idari organizasyonda yapılan yanlışlara ve tüm bu yanlışlarla dibe vurmamıza rağmen henüz elle tutulur hamleler yapılmamış olmasını, uzun süre büyük bir umutla anlatılan sportif idari sistemden hızla vazgeçildiğini büyük bir kaygıyla takip ediyoruz.

* * *

Trabzonspor'un geçtiğimiz sezonun sonunda almış olduğu yüz kızartıcı sonuçlara, yeni sezon için verilen vaatler, oluşturulacağı söylenen sistem nedeniyle sabrederken sezonun sonunda karşımızda her ne kadar vaatler farklı olsa da(!) Ersun Yanal'ın teknik direktör olduğu, oluşturulan scout ekibiyle birlikte teknik direktörün ve yönetimin transferlere imza attığı yeni bir anlayış bulduk.

Sistemin en azından "fikren" kendisi, ekonomik anlamda kulübün mevcut durumu nedeniyle transfer konusunda ekonomik anlamda belirlenen çizgi, oyuncu maaşlarının düzenlenmesi konuları mantıklı ve doğru hamleler olarak duruyordu belki ama saha sonuçları istenildiği gibi gitmeyince "sisteminden vazgeçen" bir Trabzonspor, bu sistemin tam ortasında yer alan hocasından ise vazgeçemeyen garip bir Trabzonspor bulduk karşımızda.

Devre arasında yapılan transferler umuyor ve diliyoruz ki takımımıza katkı sağlar ve en azından bu sezonu içinde bulunduğumuz ve camiamızın hiç hak etmediği tablodan sıyrılarak atlatırız. Fakat her ne olursa olsun izlenen yol, belki de bugün görevde olmanızı sağlayan idari ve sportif kurumsal sistemden vazgeçen bir anlayışın yoluna uzun süre devam etmesi olanaksızdır.

Üzülerek ve kaygıyla belirtmek ve uyarmak isteriz ki, mali disiplinden vazgeçilerek yapılan transferler, "artık onlardan kulübü kurtaracağız" denilen "menajerlerin" etrafında dört döndüğü bu anlayışın bir önceki dönemin sportif hatalarını tekrarlayacak bir noktaya doğru hızla gittiği ortadadır.

Alt yapısı planlanmadan verilen çok sayıda vaade, yerine getirilememeleri ve karşılaşılan zor tabloya, kurumsal sürekliliği sağlayacak bir idari sistemin sözü verilmişken, geçmişteki gibi büyük bir hata ile günü kurtarma çabası içine girilmesini de aynı üzüntü ve kaygıyla takip etmekteyiz.

Üzerini kalın çizgilerle tekrar tekrar çizmek isteriz ki; sportif anlamda içinde bulunulan zor tablo bizi yanlışları çoğaltmaya itmemelidir. Trabzonspor'un ivedilikle hem idari, hem sportif anlamda verilen vaatlere uygun kurumsal bir yapılanma içine dönmesi ve bunda ısrarcı olması gerekmektedir. Eğer bu hastalıklı anlayış sürer ve ısrar edilirse ne yazık ki geçmişte olduğu gibi bu yönetimi de bekleyen son açıktır.


STADYUM AÇILIŞI VE TRABZONSPOR'UN GELECEĞİ

Değerli Trabzonsporlular;

Trabzonspor camiası 3 Temmuz sürecinden çok daha kenetlenmiş ve büyüyerek çıkabilecekken ne yazık ki değerlerini kaybedecek noktaya bizzat şehrin ileri gelenleri ve yönetenleri tarafından, daha da acısı camianın temel taşı taraftarları tarafından taşınmıştır.

Henüz ne zaman açılacağı hala netliğe kavuşturulamayan Yeni Stadyumun "açılışında!" da üzülerek gördüğümüz üzere, camianın efsanesi bildiğimiz; gördüğümüzde, adlarını duyduğumuzda dahi heyecanlandığımız isimlerin en hafif tabirle sergilemiş oldukları "sıradan" tutum, yönetiminden tüm camiasına kadar ortaya konan tablo ne yazık ki siyasetin karşısında boynunu bükmüş bir Trabzonspor'un gelecek adına tüm umutları kıran, hazin bir fotoğrafı olmuştur.

Bunları belirtirken derdimizin siyaset olduğunu söyleyenler çıkacaktır yine. Ne yazık ki aynı gole hep birlikte sevinen her görüşte Trabzonsporlu'nun, uğranılan haksızlığa karşı aynı gole sevinir gibi bir arada duramamasının sancısını çekiyoruz bugün.

Trabzonspor'un özellikle 2011 yılından bu yana büyük bir "özgürlük" sorunu vardır.

Camiaya uygulanan baskı kırılmadan, bu baskının karşısında siyasetten tamamen soyutlanmış bir birliktelik ve Trabzonspor Duruşu ortaya koyulmadan bu günleri aşmamızın olanağı yoktur. 

Bu ortamı sağlamak için de herkesten önce ne yazık ki siyasilerimize görev düşmektedir.

Trabzonspor'u bir parça olsun seviyorsanız kulübün kendi değerleriyle, gelenekleriyle, bilgi birikimiyle yoluna devam etmesinin önünü açın. Camianın kutuplaşmasına, ayrışmasına en azından siz izin vermeyin.

Zira bir zamanların "en güçlülere karşı koyan kahramanı" Kazım Koyuncu'nun Trabzonspor'u ne yazık ki size "artık bizi bize bırakın" diyebilecek anlayışa, yüreğe sahip değil.
 

Kazım'ın, Dozer'in Trabzonspor'una hasretle...

VİRA


Bu haber 5006 kez okundu
VİRA grubu olarak tüm taraftarlarımızın desteğini, katkısını bekledİğimiz yeni bir sosyal sorumluluk projesine başlıyoruz.
Trabzonspor'umuz , Ziraat Türkiye Kupası 4'üncü tur maçında PTT 1. Lig takımlarından Balıkesirspor ile deplasmanda karşılaşıyor.
SAYFA