Değerli Trabzonsporlular;

Kulübümüz ne yazık ki son iki dönemdir tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Hem ekonomik hem de sportif açıdan karşı karşıya kaldığımız tablo uzun yıllar boyunca mücadele etmemizi gerektirecek bir noktaya ulaşmış durumda. 

Son başkan Muharrem Usta’nın neredeyse tüm söylediklerinin aksine gerçekleştirdiği eylemler, özellikle son dönemde yalnızca günü kurtarmak için uygulanan transfer politikası, akıl almaz idari yanlışlar ve yanlışta ısrar, kulübümüzün zaten karanlık olan tablosunu daha da içinden çıkılmaz bir noktaya taşıdı. 

Yanlışta ve koltukta ısrarın artık ihanet boyutuna ulaştığı bu günlerde yönetim kurulu haklı baskılar sonucu kongre kararı almış durumda. Fakat büyük bir öfkeyle ifade etmek durumundayız ki alınan bu karar, kulübün geleceği için değil, mevcut başkanın geleceği için kurgulanmış, Trabzonspor çok kısa bir zaman dilimi içerisinde kongreye götürülerek adeta yeni ve sağlıklı bir yapılanmanın gerçekleşmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Çok kısa süre içerisinde gerçekleşecek bu kongrede mevcut başkan Muharrem Usta’nın yeniden aday olması durumunda, alınan bu kararın amacı da teyit edilecektir.

DİVAN, DELEGE, ADAYLAR VE CAMİAMIZIN BÜYÜKLERİNE
 
Bu şehrin en değerlisinin, kulübümüzün, çocuklarımıza miras bırakmamız gereken bu büyük kurumun içinde bulunduğu tablonun 28 günde yapılacak bir planlamayla çözülebilmesi olanaksızdır. 

Muharrem Usta eğer bu kısa sürede kimsenin aday olmayacağını düşünerek bir hamle yapmış ve kendisi tekrar aday olmayı düşünüyorsa, karşısına tüm olası adayların, divanın, camianın temsilcilerini barındıran tek listeli bir Seçim / Kriz yönetimi çıkartılmalı, bu yönetim seçilerek Trabzonspor’un bir süre sonra daha sağlıklı bir seçim yapması sağlanmalıdır. 

28 gün sonra yapılacak olan genel kurul söz konusu ihtimaller göz önünde bulundurulduğunda karanlıktan önce belki de son çıkışımız olacaktır. 

SİYASİLERE

“Trabzonspor’a sahip çıkmak” ile “Trabzonspor’a sahip olmak” arasındaki derin farkı ne yazık ki bugüne kadar anlayamayan siyasiler, kulübümüzün bugün geldiği noktanın belki de en büyük sorumlularıdır.

Bugün ortada böylesine içinden çıkılmaz bir borç yükü, böylesine değerlerinden uzaklaşmış bir kulüp varsa, siyasetin özellikle son iki dönemde sergilediği tutum ve kulüp ile ilişkileri önemli bir etken olmuştur.

Üzülerek ve utanarak ifade ediyoruz ki, Trabzonspor camiası ve şehrimiz ne yazık ki kulübümüzü siyasetten uzak tutma noktasında yapması gerekenleri yapamamış, sizlere teslim olmuştur.

Yarınlarda da bir Trabzonspor olsun istiyorsanız, bu büyük vebalin altında isimleriniz yazmasın istiyorsanız, gün, Trabzonspor’a sahip olma değil, sahip çıkma günüdür. Trabzonspor Kulübü’nün bu çıkmazdan kurtulması için atılacak adımlarda, kurulacak ilişkilerde siyasi görüş ayrımı olmamalı, Trabzonspor camiası artık daha fazla bölünmemelidir.

Bu ülkede üzerine belki de en çok anlam yüklenebilecek spor kulübü olan, yöresini, ezileni, güçlülerin karşısında mücadele edeni, emeği ve bir çok değeri temsil eden bu camianın yeniden bu değerler etrafında buluşabilmesi, kulübün en çok da siyasilerin sorumlu olduğu bu ağır tablodan kurtulabilmesi için Trabzonspor Kulübü’ne destek olunmalı, fakat asla müdahil olunmamalıdır.

TARAFTARLARIMIZA

Kulübümüz ne yazık ki, saha içinde olan bitenin, Rıza Hoca’nın yanlışlarının, oyuncularının formsuzluklarının çok ötesinde, geleceği tehdit altında bir tabloyla karşı karşıyadır.

Günlük ve popülist söylemlerle bu kara tabloyu bugüne kadar bizlerden gizlemeye çalışan, idari yanlışlarını saha içerisinde unutturabilmek için akıl almaz paralar harcayarak Trabzonspor Kulübü’nü menajerlerin ofisi haline getiren yöneticilerden artık uzak durmak zorundayız.

Artık Trabzonspor Kulübü’nü yönetenleri, yönetmeye talip olanları yıldız transferi için değil, doğru, planlı ve sağlıklı adımlar atan bir yönetim anlayışı için yüreklendirmek zorundayız.

Tekrar tekrar ve üzülerek ifade ediyoruz; Trabzonspor Kulübü’nün rakipleriyle yarışmasından önce yaşamasını sağlamamız gereken bu dönemde hem yönetime talip olanlar, hem de taraftarlarımız bu sorumluluk bilinciyle hareket etmek zorundadır.

Bu zor süreçte kulübümüze sahip çıkmak, tribünleri doldurmak, sahadakilere, yönetenlere değil şanlı armamıza sahip çıkmak hepimizin öncelikli vazifesidir.

Trabzonsporluluk bilincinin bu karanlığı da aşacağına inanıyor, saygılarımızı sunuyoruz.

VİRA