UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ..
'' Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik şey değil, sevgi denen şey herhalde. '' Öyle
bir sevgi ki, yüzyıllar boyunca ''Bordo Mavi Sevdaluk''un başına taç oldu. Bizi
bedenen ''koyverdu gitti'' ama erkenden, biz onu bordo mavi formasıyla verdiği konserler
de sevdik. ''Ayrılık Şarkısını'' belki de erkenden aramızdan ayrılacağını bilerek
yazdı, belki ''Trabzonspor'a galibiyeti getirecek o mükemmel gol vuruşunu'' sahada
hiç atamadı ama ''biz seni sevdiğimizi dünyalara bildirdik'' Kazım Abi... “Yoksul
insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci
çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik.
Teşekkürler dünya." diyerek ayrıldı aramızdan. ''Yakalandığı fiyakalı hastalığa''
rağmen teşekkür etti giderken Dünya'ya ama her Pançol ziyaretinde teşekkürlerin
en büyüğünü kendisine ettik, giderken bıraktığı felsefe için...
“Trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi
bir davranış değildir. Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi
yenen hayali kahramandı. Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.“ diyen
Kazım Koyuncu‘nun Trabzonspor‘a bakışını benimsedik.
“Kötü şeyler de gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük.''
ve tüm kötülüklerin karşısında olmayı öğrendik Kazım Abi... ''Narino''yu, ''Hayde''yi
gördük, şarkılarınla büyüdük.
Düşlediğin gibi yaşadın. Yaşadığını yaşatmaya ömrümüz yettiğince devam edeceğiz,
bizden sonrakilere öğreteceğiz... Görüşmek üzere...